DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, gazeteci Cüneyt Özdemir’in YouTube kanalına konuk olarak gündemi değerlendirdi. Babacan şu ifadeleri kullandı:
Son günlerde yaşadıklarımız, Türkiye’deki yönetim sisteminin ve zihniyetinin iflas ettiğini gösteriyor. Bu basit bir istifa olayı değil. Bir bakanın sosyal medya hesabından ayrılacağını açıklaması, 24 saat boyunca açıklama gelmemesi, pek çok medya kuruluşunun üzerinde baskı hissedip adeta sinyal beklemesi ülkemizin ne hale düştüğünü çok net gösteriyor.
Bu yeni sistemde bakanların, komisyon başkanlarının, Merkez Bankası Başkanının gücü ve etkisi eskisi gibi değil. Yetki tek bir kişinin elinde. O kişi talimat vermeden kimse yerinden oynayamaz. Bakan, bakan diyoruz ama şu anda Cumhurbaşkanı’nın ağzına bakan bir kadro oluşmuş durumda.
Maçı 5-0 kaybeden bir takım düşünün. Hakem dört dakika daha uzatma verir. Şu andaki sadece bir uzatma süresidir. Oyuncu değiştirelim, uzatalım… 5-0 yeniksin, bu maçın dönmesi mümkün değil.
Resmi Gazete’de yayınlanan kararnamede, “görevden affını dileyen” ve “af talebi kabul edilen” ifadeleri geçiyor. Akrabalık boyutu kararnamenin diline bile yansıyor. Burada nihai sorumluluk kimde? En yakın akrabasını göreve getiren kim? Partili Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminde Merkez Bankasını da Bakanı da nihayetinde yönlendiren, Cumhurbaşkanı’nın kendisidir. Nihai sorumluluğun kimde olduğu bellidir.
Çarşı pazar dolaşıp evine üç-beş ürün alan herkes gerçek enflasyonun ne olduğunu görüyor. Esnaf görüyor. Soğuktan titriyor. Hayat pahalılığında şartlar kış şartları. İstediğiniz kadar “Hava ne güzel, üşümemeniz gerekiyor” deyin. Dışarıda hava -20 dereceye düşmüşken, insanlara “Merak etmeyin, hava 20 derece, günlük güneşlik” diye anlattığınızda ikna etmek çok zor.
Cumhurbaşkanı, “Ekonomi pik yapıyor” dedikten 2 ay sonra Merkez Bankası Başkanını değiştirdi. İlgili bakan istifa etti, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve Cumhurbaşkanlığındaki ekonomiyle ilgili birimler dahil değişiyor. Burada iki senaryo var:
Birinci senaryo; bu olumsuz tablodan gerçekten haberi yok, ona bambaşka tablolar sunuluyor. Öyleyse hep beraber endişelenmeliyiz. İkinci senaryo; olan biteni biliyor ama vatandaşlara farklı anlatıyor. Bu da bir başka vahim tablodur.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.